Müfredatın tasmasız kısmına pek çok köpek sahibi ya ihtiyaç duymaz yada eğitim konusundan hevesini almıştır, gerek yoktur.

Zaten nedense sokaklardaki binlerce köpekten korkmayan halkımız, kaldırımda sahibinin tasmasıyla gezdirdiği her köpek için farklı bir çığlık tonu da geliştirmiştir. Böyle haller sonucu olarak da mahalle baskısından “tasmasız itaat etse ne olur, ne işimize yarar dışarıda” fikri zamanla akla yatkınlaşır.

İkinci konu ise tatile giderken pansiyona mı bırakılmalı yoksa eğitime mi karmaşasıdır. Ne de olsa köpek de çocuklarımız gibi tatil kitapları olmasa da boş vakitlerinde okumalıdır. Hem böylece pansiyon ücretinden de tasarruf sağlanabilir. :)

Oysa bu belirli zaman dilimleri içinde ziyaret etmediğiniz yada eğitimlerine katılmadığınız köpeğiniz sizi çok da anlamayacaktır. Boynu bükük halleri de pek çok zaman saygı değil aslında “ezilmişlik, küslük veya senden ayrılıyorum sürecinin de başlangıcından” vuku bulmuştur.

Genelde zaman içerisinde köpek sahipleri yaşanılanların farkına varırlar.

Şimdi söyleyeceklerim bu makale için pek uzun olmasa da dizinin devamında tüm sorularınıza cevap bulabileceğinizi düşünüyorum.

Her şeyden önce itaat, köpeğiniz için değil sizin için bir anlam taşımalıdır. Yani köpeğinizin davranışlarının, günlük yaşamınıza sağladığı kolaylıkların tümü itaat vasfını taşır.

Nedir itaat sorusunun pek çok cevabı olabilir. Örnek vermek gerekirse,

* Uyan hadi! Parka gitmemiz gerek, tasmamı bile getirdim!

* Hadi sahip itaat vakti, kuyruğum sallanıyor bak, bana komut ver!

* Bugün eğlenmeyecek miyiz dostum? Çalışmadık!

* Yerime geçtim, usluyum, hadi misafirler bana fındık fıstık atsın! :)

sahnelerinin biri yada birkaçı veya benzer pek çok farklı durum olabilir.

Özetlersek, itaat sadece tasmalı yada tasmasız gezinme sanatı değil ( spor amaçlı düşünmüyorsak ), aynı zamanda günlük yaşantımızda köpeklerimizin uyması gereken kuralları bilmesidir. Yani kimi insanların düşündüğü gibi köpeğinizin itaat etmeyi öğrenmesi “robotlaştırılması” değil, doğru davranarak mutlu edilmeyi hak etmesini sağlamaktır. Bu fikir çoğumuzun kafasındaki alışılagelmiş itaat tasvirine uymasa da bu yolu izlemek hem köpeğiyle sahibinin arasında daha güçlü bir bağ sağlayacak hem de yalnız kaldığında evde sahibine göre yaramazlık olarak nitelendirilebilecek davranışların çözümüne imkan verecektir.

Pek çok kaynak köpeklerin bu tür hareketlerini "davranış problemi" olarak geneller ve eğitmenin elinde yada çiftlikte çözülemeyecek problemler kapsamında yer alır. Bu durumda ne yapması gerektiğini köpek değil sahibi bilmek / bulmak zorundadır. Çünkü şehirde yada günlük yaşama uyum sürecinde köpeklerimizin yapabilecekleri, kendi zekalarından ziyade sahiplerinin davranışlarıyla orantılıdır. Öyle ki köpek ve sahibi bir ekipken, köpeğin yetenekleri sahibinin onu ne kadar kullanabildiği ile özetlenebilir.